-
1 benachteiligen
benachteiligen* [bə'na:xtaılıgən]vt mağdur etmek, zarara uğratmak, haksızlık etmek (-e), hakkını yemek(-in) ( wegen -den dolayı);diese Bestimmung benachteiligt Ausländer bu hüküm yabancıları mağdur eder, bu hüküm yabancıların hakkını yer;ein wirtschaftlich benachteiligtes Gebiet ekonomik bakımdan geri kalmış bir bölge -
2 infringe
v. çiğnemek, ihlal etmek, tecâvüz etmek, bozmak, hakkını yemek* * *1. boz 2. çiğne* * *[in'frin‹](to break (a law etc) or interfere with (a person's freedom or rights).) çiğnemek, karşı gelmek -
3 defraud
v. dolandırmak, hakkını yemek, aldatmak; elinden almak* * *aldat -
4 zurücksetzen
zurück|setzenI vi geri gitmekII vt1) ( an einen Platz) geri koymak3) ( benachteiligen) haksızlık etmek (-e), hakkını yemek(-in)4) ( Auto) geri çekmekIII vrsich \zurücksetzen1) ( sich wieder setzen) tekrar oturmak2) ( nach hinten) arkaya oturmak -
5 defraud
dolandirmak, aldatmak, hakkini yemek
См. также в других словарях:
hakkını yemek — (birinin) birinin hakkı olan şeyi vermemek Hem benden haber bekleyen okuyucularımın hakkını yiyor, öteki genç okuyucularımın kalbini kırıyorum. O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hak yemek — başkalarının hakkını vermemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hak — 1. is., kki, esk., Ar. ḥakk 1) Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma Mühür hakki. 2) Kâğıttaki yazıyı kazıma Resmî kâğıtlarda hak ve silinti yasaktır. Birleşik Sözler hakketmek 2. is., kkı, Ar. ḥaḳḳ 1) Adalet Haktan ayrılmamalı. 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalp (veya kalbini) kırmak — gönül kırmak Okuyucularımın hakkını yiyor hem de öteki genç okuyucularımın kalbini kırıyorum. O. V. Kanık Hak yemek, kanuna aykırı bir şey yapmak, kalp kırmak korkusuyla bir türlü iş göremezdi. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük